7 Ekim 2010 Perşembe

Ramiz Dayı ile Sakarya Gündemi - 2

Çaylar Ramiz Dayı'nın elindedir. Roller değişmiş, misafir kuşçu olmuş, lakin sohbet yine yatsı sonrası, geceyarısındadır. Ramiz Dayı çayı uzatır seslenir:
Ramiz Dayı: Yeğen iç de ısın.
Kuşçu: İçelim ısınalım. Dayı nedir bu derin devletin derdi?
Dayı: Derinden derine devleti derine çekmektir yeğen. Oralarda idare etmek, oralarda yönetmektir. bu adamlar göstermezler kendilerini, ama bilirsin zihayattır bunlar. Bazen soluklarını hissedersin ensende. Bazen duyarsın seslerini yakında. Bazen de uzatmış kırılası elini, Sakarya'da. Tehdit ederlermiş üniversite camiasını bazıları. Onlar seçilmezse yaşatmazlarmış seçilecek rektör adayını, dar edeceklermiş dünyayı. Derin devlet Sakarya'ya el atmış.
Kuşçu: Bunlara demeli yahu siz kimsiniz de bu tehditleri ne demeye savurursunuz.  Biz burada bu vatana hizmet etmek için uğraşıyoruz. Üç-beş çapulcuya pabuç bırakmayız. Hem korkumuz olsa ne işimiz var buralarda. Bre gafiller.
Ramiz Dayı: Sakin ol yeğen, sakin ol. Sakin ol ki göresin aslı, yoksa usule takılırlar. Derdimiz haberdar etmek. Derdimiz, derdimize ortak etmek.
"Dert çok hemdert yok düşman kavi tali zebun "
 Ramiz Dayı: Bütün hayvanlar eşittir de bazıları daha eşittir ya, Hayvan Çiftliği'nde. Burada da birileri "üst eşitliği"ni kurmuş, genel sekreterini, müsteşarını, daire başkanlarını neyim atamış. Bir ayrıntıyı unutmuş. Muhterem henüz seçilmemiş. 
Kuşçu: Derler ki, çok uzun zamandır bir zihniyet yönetir de asıl yönetim perdedir, Üniversiteyi müsteşar yönetir. Yönetir de gücünü paylaşmak, devretmek istemez bir 8 yıl daha talipdir. 
Ramiz Dayı: Rektör için derler, zatın birini görevden ayrıldı diye duyurur da meğer malum zat izindedir. Madem izindedir, neden ayrıldı denir. Madem bu kadar vazgeçilmez ve madem bu kadar sıkıntılı biridir bu zat, haklıdır yönetim kendince. İki ucu oklu değnek.
Kuşçu: Dayı, biz yıllarca bu memlekete hizmet ederiz diyelerin yalanına, değil hırkamızı, canımızı, evladımızı, hayatımızı verdik. Verdik de bizim ne fazlamız vardı Mevlana'dan. bir hırka vereydik yeterdi bunlara.
Ramiz Dayı: Artık o da yok yeğen, onu da vermeyeceğiz. devran döndü. Vakit o vakittir. Vakit gözlerimizi açma vaktidir.
Der ve yolcu eder Kuşçu'yu. Sözleşirler 2 gün sonrasına...

2 yorum:

  1. Adsız07:03

    Yahu, bu Ramiz Dayı ile Kuşçu, Sakarya'da mı ikamet ediyorlar? Üniversitede mi çalışıyorlar ne... Konuştukları konuları üniversitede herkes biliyor da, sadece yazılı hale getirilmemişti. Şimdi bu da tarihe mal ediliyor...

    YanıtlaSil
  2. erol08:33

    O zaman Ramiz Dayı ve Kuşçu'ya teşekkür edelim.Herkesin bilip söylemediklerini tarihe mal ettikleri için

    YanıtlaSil