17 Ekim 2010 Pazar

REKTÖR OLMAK İSTEYEN ADAYDA HANGİ VASIFLAR OLMAMALIDIR?

• Özgürlükçü olmayan ve statükonun savunucuları aday olmamalıdırlar.
• “Derin devlet” ya da “karanlık mahfiller”in mensuplarına yakın olmamalı ve yakın da durmamalıdır.
• Birilerinin adamı olmamalı ve birileri adına davranmamalı...
• Perde önünde bulunup arkadan idare edilmemeli… Yani piyon pozisyonunda olmayıp, perde arkasında olan birine itibar etmemeli…

• Gayri meşru bir takım mahfillere, istihbarat raporları vermemelidir.
• Geçmiş yıllarda yakın arkadaşlarına ikili veya üçlü oynamış olmamalı.
• Geçirilen dönem veya dönemler boyunca kişisel hakları ihlâl etmiş olmamalı.
• Herkese hakkı kadar itibar etmeli, kul hakkını ihlal etmemelidir…
• Rektör olmadan önce sık sık görüştüğü dost ve arkadaşlarına sırtını dönecek mizaçta olmamalı…
• Seçildiğinde Rektör seçilme kerametini kendinden menkul bilip havalara girmemeli...
• Rektör olmadan önce sık sık görüştüğü dost ve arkadaşlarına resmi işleri dışında sekreteri aracılığı ile telefon etmemelidir.                            
• Rektör seçildikten sonra kendisine destek veren arkadaşlarını bırakıp              “onlar zaten benden yana” deyip muhalif olanlara yağ çekmemelidir…
• Seçildiğinde kendisine oy verenlerin değil, camiasının rektörü olmalı ve adaletten şaşmamalıdır.
• Çok iş yapmalı ama çok konuşmamalıdır…
• Geçen yıl internet ortamında açılan ‘Üniversitelerde Özgürlük Kampanyası’na –‘ne olur ne olmaz, tedbirli olmak lazım- düşüncesiyle imza atmayan idare-i maslahatçılar,  aday olmamalıdır.
• Rektör seçildikten sonra her türlü idari göreve (Dekanlık ve Müdürlük gibi) ayni kişiyi 2. defa atamamalıdır. Uygulamanın böyle olacağını adaylık sürecinde açıklamalıdır.
• Rektör adaylığı sürecinde, seçildiği takdirde, 2. defa aday olmayacağını açıkça ilan etmelidir.
• Dekanlık veya Müdürlük gibi her hangi bir idari göreve atama yapacağı zaman, o birimlerde bulunan öğretim elemanlarının görüşlerini muhakkak almalı ve ortaya çıkacak konsensüse uygun olarak atama yapmalıdır. Rektör adayı bu durumu adaylık sürecinde açıkça ilan etmelidir.
• Şayet aday olacaklarsa, bulunduğu birimlerde idari görevde bulunan yöneticiler (Rektör, Rektör Yardımcısı, Dekan, Dekan yardımcısı, Müdür) kendi mevcut durumlarının çok iyi bir muhasebesini yaptıktan sonra aday olmalıdırlar. Kendi birimlerini yönetmede acziyet gösteren ve başarısızlığı, birimindeki tüm insanlar tarafından bilinen yöneticilerin aday olmaması gerekir. Küçük birimlerde kendilerini ve birimlerini sağlıklı yönetemeyenlerin, Üniversite gibi bir kurumu yönetmeleri beklenmemelidir.
• Gerek Üniversite içinde ve gerekse çevre ile insani ilişkileri zayıf olanlar aday olmalıdırlar.
• Kendi doğruları dışında doğru tanımayanlar ve istişarenin önemini idrak etmeyenler hiçbir şekilde aday olmamalıdırlar.
• Sır tutma becerisine sahip olup, ağzı gevşek olmamalıdır. Olur olmaz her yerde her şeyi konuşanlardan olmamalıdır.
• Üniversitemizden şu veya bu sebeple ayrılıp özel sektörde çalıştıktan sonra kuruma geri dönen ve uzun yıllar burada olup bitenlerden haberdar olmayanlar aday olmamalıdırlar.
• Tüm dünyası çalışma odası - derslikler - evi arası olan, kendi çalıştığı birimin elemanları ile dahi iletişim içinde olmayan, Üniversite camiası içinde olup bitenlerden habersiz yaşayanlar, yanlışlıkla da olsa, aday olmamalıdırlar.
• Üniversite dışında, resmî ya da gayri resmî, her hangi bir ikinci işle iştigâl edenlerin, üniversiteyi ikinci adres veya “adresim belli olsun” mantığı ile kullananların aday olmamaları gerekir.
• Aday, Rektör olduktan sonra, başka üniversitelerin özellikle Tıp Fakülteleri’nde, kadro alamayanlara, kadro ve unvan verip, onların babalarının çiftliği gibi SAÜ’yü kullanıp, unvan kullanmak için gerekli kanuni süreyi doldurur doldurmaz, Üniversiteyi terk edecek (geçmiş dönemlerde olduğu gibi) nankörlere kadro tahsisi yapmayacağını açıkça deklare etmelidir.
• 28 Şubat’ın rüzgârıyla rektör olup, 8 yıl saltanat sürdükten sonra sıradan bir Bölüm Başkanı haline gelen, tüm üniversitede toplam olarak 154 (lisans eğitiminde 67, ön-lisans eğitiminde 87) adet bölüm başkanından sadece biri olan, ancak 400 metre karelik ofisinde tek başına, her türlü imkânın içinde hâlâ saltanat süren eski rektörün de, diğer bölüm başkanları gibi istihdamının sağlanacağını, onun halen kullanmaya devam ettiği mevcut ofisinden çıkarılacağını deklare etmeyenler, bunu yapmaya gücü yetmeyecek olanlar, kesinlikle aday olmamalıdır!

3 yorum:

  1. Adsız06:12

    Yukarıda belirtilen şartlara bakıldığında mevcut adayların büyük bir çoğunluğu saf dışı kalır. Sakarya'da ikamet etmeyen mi ararsınız, iki veya üç işte çalışmayan mı, SAÜ'yü çiftlik gibi kullanmayan mı, derin devletle iç içe olmayan mı ne isterseniz istediğinizden fazlasını rahatlıkla bulabilirsiniz. Oy kullanacak hocalar, işiniz oldukça zor ve veballi. Elinizi vicdanınıza koyun ve geçmişi bir sorgulayın.

    YanıtlaSil
  2. ABDULLAH07:23

    Doğru. Bu şartlara uygun rektör adayı orta yok.Eskiler kaht ı rical derler. yani adam kıtlığı,devlet adamı kıtlığı .Sakarya'da da bu yaşanıyor olsa gerek!
    Ya adam yok ya da adam olanlarda cesaret yok.
    adam olanlar adam olamayanlar kadar cesaret edip kendini gösteremedi anlaşılan.

    YanıtlaSil
  3. Adsız10:41

    "Üniversiteden şu veya bu sebeple ayrılıp özel sektörde çalıştıktan sonra kuruma geri dönen ve uzun yıllar burada olup bitenlerden haberdar olmayanlar aday olmamalıdırlar" denmiş.
    Bu tanıma Aslan Sami Hoca da dahil mi? Çünkü kendisi hem bu tanıma uyuyor ham de başka kriterlere. Bakınız ne olUYOR:
    Sıkışınca Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi değil, konjonktür düzelince aslan kesilir Sakarya Üniversitesi'ne Rektör adayı olur.
    İnsanları kandırmak gibi bir davranış hangi gelenekte vardır? Hangi ahlaka sığar? kişi bu haliyle MİT'e Rektör olsa ne yazar?
    Geçmişi böyle olanlar, kendisinin bizzat iddia ettiği gibi, Başbakanın kendisine "Sami Abi, ben senin arkandayım" dediğinin propagandasını yapsa bile hava alır. Hava atmaya, tava tutmaya devam et..

    YanıtlaSil